Perşembe, Şubat 10

tıklayın kapınıza gelsin!

Dijital çağ, sosyal medya, e-ticaret patlaması nereye kadar tartışmaları süredursun, "tıklayın kapınıza gelsin" diyen siteler patlamış mısır gibi çoğalmaya devam ediyor. Şurası bir gerçek: Türk insanı alışveriş yaparken dokunmak ister, defalarca denemek ister, eh olur da karar verirse bir de pazarlık yapmak ister. Hatta eve gidince içine yine de sinmez, ertesi gün değiştirmek de ister. Ben dahil çevremde birçok insan var bu kalıba uyan..Bu yüzden birçok insan bu avantajları bir yana bırakıp da e-ticaret'i denemek istemiyor (kredi kartı dolandırıcılığı ayrı bir konu, oraya hiç girmeyeceğim).
Ancak son zamanlarda adeta gözüme sokulan bir gerçek daha var: Perakende sektöründe müşteri hizmetleri yerlerde sürünüyor! İstisnalar elbette var; ancak genelinde durum budur. Gün geçtikçe daha da bilinçlenen, bilgiye erişimi hızla artan tüketicilerin istekleri de değişirken, hani perakende sektörünün geleceği müşteri memnuniyetine bağlıydı? Raporlarda yazanla tecrübe edilenler birbirine uymuyor maalesef..Türkiye'nin önde gelen perakendecileri bile sattıkları ürünle ilgili eksik veya yanlış bilgilere sahipse, telefon kulübesi büyüklüğünde kabinlerde ter ve toz içersinde kalıp üzerine bir de 20 dakika kasa kuyruğunda bekleyeceksem, olur da kazara bir ürünü değiştirmek veya iade etmek istersem zaten hayatından bezmiş personel bana düşman kesilip bin dereden su getirtecekse ben ne anladım bu alışverişten? Sıcacık evimde oturup bir yandan keyifle kahvemi içerken bir yandan da elimin altındaki sayısız ürüne göz gezdirsem, bir tıkla kapıma kadar getirtsem daha iyi değil mi? Ben derim ki denemeye değer! Siz ne dersiniz?