Salı, Mart 1

kaldırım mühendisliği bölümü istiyorum!

Günümüzde popülerliğini yitirse de eskiden işsiz güçsüz, avare avare dolanan insanlara "kaldırım mühendisi" denirdi (bkz: ekşisözlük). Yıllar yılı düşünüp dururum neden bizim kaldırımlarımız düz olamıyor, kazayla düz olanına denk geldiğimizde neden 3 ay sonra sökülüp yamultuluyor ve neden bastığım zaman o taşların altından su fışkırıyor? Hele bir de topuklu ayakkabı giymişsem o zaman değmeyin keyfime! Zaten zar zor kurduğum denge bir anda altüst olurken kendimi Medrano Sirki'nde hissediyorum; taşların arasına kurban verdiğim topuk kapakları bir yana, seke seke yürümeye çalışırken kimbilir ne garip bir görüntü çiziyorumdur düşünmek bile istemiyorum. Acaba yaşlı veya engelli olsam halim ne olur onu da siz düşünün...
Şimdi bunları niye mi yazdım? Çünkü kaldırım mühendisleri olsun istiyorum!

Gelişmiş ülkelerde kaldırımlar şöyledir böyledir diye ahkam kesmeyeceğim, önemli olan benim ülkemin kaldırımları ve hızla gelişip büyürken bu kadar kolayca çözülebilecek bir sorunu neden yıllardır çözemiyoruz aklım almıyor gerçekten. 18. yüzyılda döşenen kaldırımlar jilet gibiyken yüzbinlerce dolara alınan evlerin önünde bile neden yürünemiyor? Rant veya her ne sebeple olursa olsun 3 ayda bir yeni kaldırım taşı döşeteceğimize o masrafı kullanılacak işgücünü eğitmeye ayırsanız, bu işin gerçekten mühendislik bilgisi gerektirdiğini kabul etseniz herşey kendiliğinden çözülecek zaten. Bunu herkes görebiliyorken belediyeler nasıl göremez yine aklım almıyor. Bunu gördükleri halde bir çözüm üretmemelerini sadece halka eziyet etme güdüsüne bağlayabilirim ama onu da ülkemin yöneticilerine yediremiyorum işte! Başka sorun mu kalmadı da kaldırımlara taktın diyenleri duyar gibiyim; elbette çok daha önemli sorunlarımız var, olmaya da devam edecek. Ama bu saçmalık da bir son bulsun istiyorum ve belediyeden kadın yetkilileri topuklu ayakkabılarıyla kaldırımları teftiş etmeye çağırıyorum! Sesimi duyan olur mu ne dersiniz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder